Sokak hayvanları ile aynı ortam da yaşarken onlar hakkında neleri doğru biliyoruz?
1. "Sokaktaki kedi ve köpekler mikropludur, sizin için ölümcül
olabilecek hastalıklar taşır."
Söz konusu mikroplarsa eğer her gün binlerce mikroba
maruz kalıyor. Metro da, otobüste, evin içerisinde, soluduğumuz hava da bile
mikroplar var. Aslına bakarsanız bunun gibi birçok şey bir sokak hayvanından 10
kat daha mikropludur. O yüzden onları sevmekten ve dokunmaktan çekinmek
anlamsızdır.
2. "Sokak köpekleri insanlara saldırır."
Sokak köpekleri siz onlara
zarar vermediğiniz sürece (eğer özel bir nedeni) size saldırmazlar. İnsanlardan
gördükleri zulüm neticesinde birçoğu zaten korkak yapıdadır. Siz onlara iyi
davrandığınız sürece onlar sizin en iyi dostunuz olurlar. Sokak köpeği sadece
kendisine kötü davranana ve korktuğuna tepki verir.
3. "Sokak hayvanları
nasıl olsa yiyecek bulurlar."
Yiyecek var ise bulurlar
evet ama ya yoksa… Kapalı çöp kutularını açamaz, sıkı bağlanmış çöp
torbalarını çözemezler. İnsanlar bir şekilde açığa yiyecek bırakmazsa aç
kalır, zayıflar ve hastalanırlar. Aynı insanlar gibi onlar da “canlı”dırlar. Bu
bağlamda sokak hayvanlarının söz konusu yiyecek olduğunda bizim kadar dışa
bağlı olduklarını unutmamalıyız.
4. "Sokak köpekleri gördükleri her arabaya saldırıyor."
Burada asıl meselenin Köpeklerin arabalara
saldırmadığını, dönen tekerleklerin onlarda içgüdüsel olarak bir tepki
yarattığını bilmemiz gerekiyor. Eğer evde
beslenen bir köpek gördüyseniz onların da pencerenin önünden geçen arabaya
tıpatıp aynı tepkiyi vereceğini görebilirsiniz. Burada önemli olan bisiklet ya
da motosiklette iseniz ve sürerken siz onları tekmelerseniz ilk taşı sizin
atmış olacağınızı anlamak.
5. "Kaşınan sokak köpekleri
uyuzdur, pirelidir, hastalıklıdır."
Her kaşınan köpek uyuz değildir. Her
kaşınan insanın uyuz olmadığı gibi. Uyuz, hayvanda aşırı tüysüzlük, zayıflık ve
vücutta kızarıklaşmış yaralar şeklinde kendisini gösterir. Bazen tüyleri
dökülmüş köpekler görürseniz endişelenmeyin. Sokak hayvanları zaman zaman
mevsim değişikliklerinde tüylerini dökerek bir tüy yenileme dönemi yaşarlar. Bu
her yıl yaşadıkları doğal bir durumdur.
6. "Sokaktaki kedi ve
köpekler birbirlerine düşmandırlar, huzur bozarlar."
Eğer hepsi huzurlu ise ve karınları
doyuyorsa birbirleri ile kavga etmezler. Düzgün koşullarda
bir arada yaşayabilirler. Fakat doğal yaşam alanlarına yakın bölgelerde sürekli
sürüngen ve çiğ et yemek
zorunda kalan köpekler saldırganlaşır ve evrimleşirken yitirdikleri avcılık
güdüleri yükseldiğinden kedilere de sürüngen gibi görüp saldırabilirler.
7. "Sokak hayvanları kuru ekmekle beslenebilir."
Sokak hayvanları kuru ekmek yemez. Ekmeği
artık yemek suyu ya da kuru mama ile papara yaparak verdiğiniz takdirde onlar
için doyurucu olabilir. Ekmek maya içeren bir besin olduğundan ilk 2 sene
içerisinde zararları ortaya çıkmasa da 2 sene ve üzeri bir süre çerçevesinde
ekmek ile beslenen köpeklerde cilt problemleri ve alerji yaşama riski çok
yüksek olabilir. Bu nedenle et
katkılı
yemek artıkları, papara ya da kuru mama en uygunudur.
8. "Sokak hayvanları
yararsızdır."
Yeterli bilgi ve sevgi ile yaklaşıldığında her hayvan
eğitilebilir. Özellikle köpeklerin koruma içgüdüleri yüksek olduğu gibi
kedilerle birlikte sokaklardaki fare, böcek, sürüngen ve haşerelerin evlere
girmesini engellerler. Sokak köpekleri onlara öğretildiğinde tuvalet
ihtiyaçlarını dahi gözden uzak bir bölgede görebilir.
9. "Sokak hayvanları hissiz ve
çevrelerinde olup bitenlere duyarsızdırlar"
Aslında en çok
onlar hisseder. Depresyona
girip, sessizleşip intihar
bile ederler çok
mutsuzlar ise. Sadece insan gibi gözyaşı dökemezler. Köpekler yüzlerinden,
kediler seslerinden belli ederler mutsuzluklarını, çaresizliklerini. Sevindiklerinde
köpekler kuyruklarını sallayarak, kediler esnemeleri ile size belli ederler.
Aile bağları vardır, yavrularını ya da ebeveynlerini ayırt eder ve severler.
Aile ya da sürü içinde birbirlerine ve kendilerine iyi davrananlara karşı
korumacıdırlar. Ama insanlar gibi onlar da kendi içlerinde kavga edebilirler.
10. "Sokak hayvanları ortalığa pislik saçarlar."
Sokak hayvanları insanlar gibi çatalla yemek yemez.
Ağızları bağlı torbaları patileriyle açmaları mümkün değildir. Birçok işlem
için dişlerini kullanırlar. Eğer çöp torbalarınızın ağzını sımsıkı
bağlamazsanız onlar da parçalamak zorunda kalmaz ve böylece tüm çöpler
sokaklara dağılmaz. Bunlardan şikayetçiyseniz ve sokak hayvanlarının yegane
beslenme kaynağı olan çöp torbalarının geldiği halden memnun değilseniz basitçe
kapınızın önüne bir kap mama koyabilirsiniz.
11. "Sokak hayvanları sürekli çoğalıyorlar."
Sokak hayvanları kontrolsüz üredikleri takdirde
nüfusları çoğalmaktadır. Zaten sokaklarda bulabildikleri sınırlı sayıda yemek
artığıyla hayatta kalmaya çalışırken bilinçsizce doğurarak kendilerine yeni
yemek ortakları da katmaktadırlar. İnsanlar olarak onların nüfuslarını kontrol
altına almak bizlerin görevi. Yani yasada belirtildiği şekliyle belediyelerin
kısırlaştırma yapması şarttır. Düzenli kısırlaştırma yapılırsa üreme kontrol
altına alınır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder