16 Mayıs 2018 Çarşamba

Sokak yvanlarına Yemek Verirken Dikkat Edilmesi Gerekenler



Sokak hayvanları aç oldukları her an yemek bulamazlar. Burada görev bizlere düşmekte. Evlerimizin önüne bir kap yemek koymamız onlar için yeterli. Kendi karnımızı doyurmak için zaten yemek yapıyoruz ve illa ki bu yemeklerden kalanlar oluyor, kalan yemekleri sokakta ki dostlarımızla paylaşmamız onlar için yeterlidir. İyilik yapmaya çalışırken farkında olmadan, bilmediğimizden dolayı kötülüğümüz dokunabiliyor. Bu sebeple yemekleri doğru şekilde vermemiz oldukça önemlidir. Mesela, soğuk su vermemeliyiz, kemikli yemek varsa kemiklerinden ayırmalıyız vs. Gelin bir göz atalım daha nelere dikkat etmeliyiz.
Doğru kapları seçin
Sokak hayvanlarına su ve mama verirken metal kaplar kullanmayın. Çünkü metal kaplar yaz aylarında suyun ısınmasına, ısınan kap ise hayvanın dilinin yanmasına neden olabilir. Ayrıca kış aylarında sokak hayvanlarının dilleri soğuyan metal kaba yapışabilir. Metal kap, soğuk havanın da etkisiyle suyun daha kolay donmasına neden olabilir.Sokak hayvanlarına su ve mama vermek için CarrefourSA pet shop reyonlarında uygun fiyatlara bulabileceğiniz plastik mama kaplarını tercih edebilirsiniz.
Yemekleri parçalayın
Sokak hayvanlarına pişmiş tavuk, et gibi iri parçalı yemekler vereceksiniz bu yemekleri mutlaka parçalayın. Çünkü iri parçalar hayvanda hazımsızlığa ve karın ağrısına neden olabilir. Eğer etrafınızda yavru köpekler varsa, onlar için en minik parçaları ayırın. Hatta yavrular için özel püreler hazırlayın. Dişleri yeni çıkmakta olan yavru köpeklerin midesi çok küçük olduğu için kolay sindirilebilir yemekler yemesi gerekir.
Onlara kemik vermeyin
Kedi ya da köpek olsun sokak hayvanlarına yemeklerden artan kemikleri vermeyin. Hazmı zor olan kemik parçaları aynı zamanda onların hayatını tehlikeye atan birer silaha dönüşmektedir. Parçalanan kemiklerin, hayvanların nefes borusunda, diş etlerinde yaralanmalara neden olabileceğini unutmayın.
Öneri: Hayvanların kırmızı et ve beyaz etin besleyiciliğinden yararlanmasını istiyorsanız, kemikleri kaynatarak kemik suyu yapabilir, bu suyu ekmek parçaları ile zengin bir menüye dönüştürebilirsiniz.
Yaz günlerinde dışarıda yemek bırakmayın
Yaz mevsiminde dışarıda yemek bırakmak hayvanların hayatını tehlikeye sokmaktadır. Sıcak havada çok kısa bir sürede bozulan yemek hayvanların zehirlenmesine neden olabileceği için yemeğin kapta beklememesi gerekir. Yaz günlerinde sokak hayvanlarının beslenmesinde yapabileceğiniz en doğru hareket; hayvanın yemeği yemesini beklemektir.
Her zaman su bulundurun
Sokak hayvanlarının temiz su bulma şansları yok denecek kadar azdır. Gün içinde 1-2 saatte bir su içme ihtiyacı duyan sokak hayvanları için sokağınızda, kapınızın önünde mutlaka temiz su dolu bir kap bulundurun ve suyu her gün tazeleyin. Eğer sokağınızdaki kedi ve köpekleri sık sık kuru mama ve yaş mama ile ödüllendiriyorsanız, mama kaplarının yanında mutlaka temiz su bulundurmalısınız. Çünkü kuru ve yaş mamalar, kedi ve köpeklerde su ihtiyacına neden olur.
Kuru ve yaş mamalar da verin
Sokak hayvanlarına artık yemeklerin yanında kuru ve yaş mamalar da vermelisiniz. Çünkü kuru ve yaş mamalar onlar için en kaliteli besinlerdir. İhtiyaçları olan tüm vitamin ve mineralleri barındıran bu mamalar, onların sağlıklı bir şekilde beslenmesini sağlar. Kuru ve yaş mama yiyen hayvanların hastalıklara yakalanma riskleri daha azdır. Bu nedenle artık yemeklerle beslediğiniz sokak hayvanlarına düzenli aralıklarla kedi ve köpek mamaları vermelisiniz.

Sokak Hayvanları Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar



 Sokak hayvanları ile aynı ortam da yaşarken onlar hakkında neleri doğru biliyoruz?


1. "Sokaktaki kedi ve köpekler mikropludur, sizin için ölümcül olabilecek hastalıklar taşır."
Söz konusu mikroplarsa eğer her gün binlerce mikroba maruz kalıyor. Metro da, otobüste, evin içerisinde, soluduğumuz hava da bile mikroplar var. Aslına bakarsanız bunun gibi birçok şey bir sokak hayvanından 10 kat daha mikropludur. O yüzden onları sevmekten ve dokunmaktan çekinmek anlamsızdır.

2. "Sokak köpekleri insanlara saldırır."
Sokak köpekleri siz onlara zarar vermediğiniz sürece (eğer özel bir nedeni) size saldırmazlar. İnsanlardan gördükleri zulüm neticesinde birçoğu zaten korkak yapıdadır. Siz onlara iyi davrandığınız sürece onlar sizin en iyi dostunuz olurlar. Sokak köpeği sadece kendisine kötü davranana ve korktuğuna tepki verir.

3. "Sokak hayvanları nasıl olsa yiyecek bulurlar."

Yiyecek var ise bulurlar evet ama ya yoksa… Kapalı çöp kutularını açamaz, sıkı bağlanmış çöp torbalarını çözemezler. İnsanlar bir şekilde açığa yiyecek bırakmazsa aç kalır, zayıflar ve hastalanırlar. Aynı insanlar gibi onlar da “canlı”dırlar. Bu bağlamda sokak hayvanlarının söz konusu yiyecek olduğunda bizim kadar dışa bağlı olduklarını unutmamalıyız.

4. "Sokak köpekleri gördükleri her arabaya saldırıyor."
Burada asıl meselenin Köpeklerin arabalara saldırmadığını, dönen tekerleklerin onlarda içgüdüsel olarak bir tepki yarattığını bilmemiz gerekiyor. Eğer evde beslenen bir köpek gördüyseniz onların da pencerenin önünden geçen arabaya tıpatıp aynı tepkiyi vereceğini görebilirsiniz. Burada önemli olan bisiklet ya da motosiklette iseniz ve sürerken siz onları tekmelerseniz ilk taşı sizin atmış olacağınızı anlamak.

5. "Kaşınan sokak köpekleri uyuzdur, pirelidir, hastalıklıdır."
Her kaşınan köpek uyuz değildir. Her kaşınan insanın uyuz olmadığı gibi. Uyuz, hayvanda aşırı tüysüzlük, zayıflık ve vücutta kızarıklaşmış yaralar şeklinde kendisini gösterir. Bazen tüyleri dökülmüş köpekler görürseniz endişelenmeyin. Sokak hayvanları zaman zaman mevsim değişikliklerinde tüylerini dökerek bir tüy yenileme dönemi yaşarlar. Bu her yıl yaşadıkları doğal bir durumdur.

6. "Sokaktaki kedi ve köpekler birbirlerine düşmandırlar, huzur bozarlar."
Eğer hepsi huzurlu ise ve karınları doyuyorsa birbirleri ile kavga etmezler.  Düzgün koşullarda bir arada yaşayabilirler. Fakat doğal yaşam alanlarına yakın bölgelerde sürekli sürüngen ve çiğ et yemek zorunda kalan köpekler saldırganlaşır ve evrimleşirken yitirdikleri avcılık güdüleri yükseldiğinden kedilere de sürüngen gibi görüp saldırabilirler.

7. "Sokak hayvanları kuru ekmekle beslenebilir."
Sokak hayvanları kuru ekmek yemez. Ekmeği artık yemek suyu ya da kuru mama ile papara yaparak verdiğiniz takdirde onlar için doyurucu olabilir. Ekmek maya içeren bir besin olduğundan ilk 2 sene içerisinde zararları ortaya çıkmasa da 2 sene ve üzeri bir süre çerçevesinde ekmek ile beslenen köpeklerde cilt problemleri ve alerji yaşama riski çok yüksek olabilir. Bu nedenle et katkılı yemek artıkları, papara ya da kuru mama en uygunudur.

8. "Sokak hayvanları yararsızdır."
Yeterli bilgi ve sevgi ile yaklaşıldığında her hayvan eğitilebilir. Özellikle köpeklerin koruma içgüdüleri yüksek olduğu gibi kedilerle birlikte sokaklardaki fare, böcek, sürüngen ve haşerelerin evlere girmesini engellerler. Sokak köpekleri onlara öğretildiğinde tuvalet ihtiyaçlarını dahi gözden uzak bir bölgede görebilir.

9. "Sokak hayvanları hissiz ve çevrelerinde olup bitenlere duyarsızdırlar"
Aslında en çok onlar hisseder. Depresyona girip, sessizleşip intihar bile ederler çok mutsuzlar ise. Sadece insan gibi gözyaşı dökemezler. Köpekler yüzlerinden, kediler seslerinden belli ederler mutsuzluklarını, çaresizliklerini. Sevindiklerinde köpekler kuyruklarını sallayarak, kediler esnemeleri ile size belli ederler. Aile bağları vardır, yavrularını ya da ebeveynlerini ayırt eder ve severler. Aile ya da sürü içinde birbirlerine ve kendilerine iyi davrananlara karşı korumacıdırlar. Ama insanlar gibi onlar da kendi içlerinde kavga edebilirler.
10. "Sokak hayvanları ortalığa pislik saçarlar."
Sokak hayvanları insanlar gibi çatalla yemek yemez. Ağızları bağlı torbaları patileriyle açmaları mümkün değildir. Birçok işlem için dişlerini kullanırlar. Eğer çöp torbalarınızın ağzını sımsıkı bağlamazsanız onlar da parçalamak zorunda kalmaz ve böylece tüm çöpler sokaklara dağılmaz. Bunlardan şikayetçiyseniz ve sokak hayvanlarının yegane beslenme kaynağı olan çöp torbalarının geldiği halden memnun değilseniz basitçe kapınızın önüne bir kap mama koyabilirsiniz.

11. "Sokak hayvanları sürekli çoğalıyorlar."
Sokak hayvanları kontrolsüz üredikleri takdirde nüfusları çoğalmaktadır. Zaten sokaklarda bulabildikleri sınırlı sayıda yemek artığıyla hayatta kalmaya çalışırken bilinçsizce doğurarak kendilerine yeni yemek ortakları da katmaktadırlar. İnsanlar olarak onların nüfuslarını kontrol altına almak bizlerin görevi. Yani yasada belirtildiği şekliyle belediyelerin kısırlaştırma yapması şarttır. Düzenli kısırlaştırma yapılırsa üreme kontrol altına alınır.

14 Mayıs 2018 Pazartesi

 Kedi veya köpek sahiplenmek için yapmanız gerekenler aslında çok kolay. Öncelikle onları sevin, hayatınız da bir yükmüş gibi değil bir yoldaşmış gibi görmeye çalışın ondan sonrası en kolayı.

 Aşağıda yer alan linke tıklayarak, gelen formu doldurup çıktı almanız ve aşağıdaki belgeleri de alarak Yedikule Hayvan Barınağına gitmeniz yeterli. Ziyaret saatleri 10.30-15.00 arasındadır. 

Belgeler:

 1. Köpek veya kedinin yaşayacağı mekanı gösteren, içinde sizin de bulunduğunuz fotoğraflar
 2. Ev için sahiplenecekseniz, isminize kayıtlı adresi gösteren ikametgah, su, elektirik faturası vb. ve sizin hakkınızda bilgi verebilecek en az iki referans
 3. İş yeri için ise vergi levhası
 4. Barınağa gitmeden önce sayfada yazan metinlerin hepsini mutlaka okumuş olmak gerekmektedir. 


Şehir Dışına Sahiplendirme Yapılmamaktadır. 

Köpek Sahiplendirme Formu Kedi Sahiplendirme Formu

 Barınağa hayvan sahiplenmeye gelmeden önce mutlaka okunması gerekenler:

 Barınağımızın sahiplendirme sistemi çocuk esirgeme kurumu gibidir. Köpeklerimiz terk edilen hayvanlardan oluşuyor. Bir kere bu travmayı yaşamış bir hayvana tekrar böyle büyük bir acı yaşatmak istemediğimiz için, sizi tanımamız ve sohbet edip emin olmamız gerekiyor. Barınağımıza sahiplenmek için saat 12 gibi geldiğinizde size köpeklerimizi göstermek ve bizim sizi daha iyi tanımamız için zaman kalır, daha geç geldiğinizde sizinle yeteri kadar ilgilenemeyiz ve doğru karar veremeyiz. Daha sonra gerekirse (video veya fotoğraf yeterli gelmediyse) yerinizi yakından görüp tetkik ediyoruz. Aynı çocuk esirgeme kurumundan çocuk evlat edinir gibi prosedülerden geçmeniz gerekiyor. Çünkü onlar bizim çocuklarımız gibiler. Tekrar terkilmeyeceklerinden, çok iyi bakılacaklarından emin olursak o zaman sahiplendiriyoruz. Formda da göreceğiniz gibi barınağımız gönüllü hizmet verdiğinden köpeğimizi sahiplenen ile barınağımıza ihtiyaç malzemesi (Kuru mama, yaş mama, makarna, ilaç, aşı vb) yardımı yapmak durumundadır ki ayaklarımızın üstünde durabilelim. Köpeklerimizi, sahiplendirdikten sonra düzenli aralıklarla kontrol ediyoruz. Şehir dışına sahiplendirme yapılmamaktadır. İyi bakıldıklarına ve tekrar sokağa terk edilmeyeceklerinden emin olmak için, böyle bir kural koymak zorunda kaldık. Şehir dışında vereceğimiz köpeklerde kontrol etme şansımız olmadığı için vermemeyi tercih ediyoruz.